Çarşamba

Yil kekim

Bugun mis kokulu bir pastaneden bir tane yil keki aldim. Kocaman bir agacin altinda oturup kucagimda onu ozenle dort esit parcaya boldum. Tam dort esit parca, ne bir dilim eksik ne bir dilim fazla. En lezzetlisini, sonbahari, tabagima koydum dikkatlice. Agzim onu tek hamlede mideye indiremeyecek kadar kucuk oldugundan otuz esit parcaya boldum pir pir carpan yuregimle. Gunlerden dirim gucu en yuksek, en zindesini secip en tatli saatini serptim uzerine. Hayat her zamanki gibi cok anlamli. Kekim bittiginde cebimde yenisini alacak kadar umudum var ve eger o da biterse agzimda kalacak enfes bir tat... Ama icimden bir ses omrum boyunca daha en az altmis lezzetli kek yersin diyor. 
Kelebekler kanatlarindan tane tane tozlar serpiyorlar yeryuzune ve yuzume. Minik yavru bitkiler topragin nemiyle gelistiriyorlar kendilerini ve beni. Uzaklardan bir melodi caliniyor kulagima, bir tane agustos bocegi.
Ne de guzel sesiniz var bayim sizin oyle! Herkesin bir hikayesi vardir siz de anlatin kendinizinkini... 
Sesiniz mi kisikti once? Ama nasil olur bu guzel ezginin kaynagi gayet saglikli. Evet havalar sogukken usutmeye gelmiyor biliyorum siz sahne sanatcilarinin biricik ekmek kapisini!
Iki kisik sesli agustos bocegi birbirlerine mirildanip melodilerini, birlikte vermek istemisler konserlerini. Ama sonra minik ses tellerimizi tamir edip oyle devam edelim sarkilarimiza demisler. Bu kararin bir urunuymus su anki ezgisi...
Pardon belki kabalik olacak ama nerede acaba diger agustos boceginin kendileri? Simdilik gitti dedi, ama bir gun belki yeniden soyleyeceklermis ezgilerini.
Bir kelebek goruyorum beyaz kanatlarindan isiklar gece gece cicekleri aydinlatan. Golge, isik israfidir yapmam ben oyle sey diyor. Soyle diyorum nedir hayalin? Bana gulumseyip en guzel ciceklerden en guzel polenler isterim, ben de birnevi bir ebeveynim, diyor.
Gokyuzune bakiyorum onlarca kus kirita kirita ucuyorlar. Ah diyorum havanizi yesinler! Bulutlara hic sozum yok zaten onlar bilirler kendilerini yormadan caka satmasini. 
Bir sonbahar gununun en guzel saatindeyim, tum duyularimi acmis kendimi topraga birakiyorum.
Kekimin en guzel dilimindeyim, acelem yok iste yavas yavas yiyorum.

Hiç yorum yok:

Kadın, erkek ve çocuk

21.yüzyılın içinde inatla kendine yer edinmeyi başaran distropik bir cehennemde yaşamaktayız. İçinde bulunduğumuz bu korku toplumunda iki t...

Haftanın en çok okunanları